Girit’in asırlık tarifleri, Side’nin tarihi dokusuyla buluştu. Akdeniz’in iki yakasından gelen kültürel tatlar, Side Antik Limanı’nda unutulmaz bir lezzet şölenine dönüştü.
Manavgat Belediyesi’nin öncülüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali, gastronomi tutkunlarını yeniden bir araya getirdi. Etkinlik, sadece damaklara hitap etmekle kalmadı, aynı zamanda tarih, kültür ve göç hikâyelerinin izini süren bir bellek çalışmasına dönüştü.
Festivalin kalbi Side Antik Limanı’nda attı. Kimi tabakta Sakız Enginarlı Dolma vardı, kimisinde Karides Saganaki… Ama her tabakta ortak bir ruh: Girit’in geçmişinden bugüne taşınan yaşam enerjisi.
Etkinliğin en çok ilgi gören anları, ünlü şeflerin canlı performansları oldu. Türkiye ve Avrupa’dan gelen alanında uzman şefler; Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos ve Argyrios Kontakis, yalnızca yemek pişirmedi – geçmişin hikâyesini anlattılar.
“Norma”dan “Balkabaklı Otlu Köfte”ye uzanan tarifler, hem görsel bir şölen sundu hem de Girit mutfağının doğaya ve sezona duyduğu saygıyı yansıttı. Festival boyunca her bir yemeğin hikâyesi, kullanılan malzemelerin kökeni ve teknikleri katılımcılarla detaylı biçimde paylaşıldı.
Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, açılış konuşmasında bölgenin sadece doğal güzellikleriyle değil, gastronomik mirasıyla da marka olma yolunda ilerlediğini vurguladı. Kara, “Manavgat’ı gastronomide de bir cazibe merkezi haline getirmek için çalışıyoruz. Girit’in mutfak kültürünü yaşatarak, sürdürülebilir turizmin en güçlü halkalarından birini örüyoruz,” dedi.
Festivalin bir diğer dikkat çekici etkinliği olan “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” başlıklı söyleşide ise tarihle yoğrulmuş sofraların gücü konuşuldu. Saray Tarihçisi Çağrı Başkurt’un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Dilek Yetkiner, Seda Özel ve Maria Ekmekçioğlu, gastronomiyle iç içe geçmiş göç hikâyelerini ve bu kültürel sentezin toplumsal etkilerini değerlendirdi.
Söyleşide öne çıkan ortak vurgu, Girit ve Side’nin sofra kültürüyle kurduğu derin bağ oldu. Özellikle otlar, zeytinyağlılar ve deniz ürünleri üzerinden kurulan bu ortak mutfak dili, bölgeler arası kültürel köprünün temelini oluşturuyor.
Akşam saatlerinde sahneye çıkan Giritli sanatçı Chrysoula Stefanaki, Antik Apollon Tapınağı’nın önünde duygulara dokunan bir konser verdi. Girit’in nostaljik tınılarını tango ve vals ezgileriyle harmanlayan sanatçı, “Velvet Voice” albümünden parçalarla dinleyicilere büyülü bir gece yaşattı. Konser sonunda Başkan Kara, sanatçıya çiçek ve teşekkür plaketi takdim etti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.